Prof. Dr. Deniz, “İyi bir gazetecilik için sadece teknoloji yeterli değildir”

. - 13/01/2025 23:16 A A

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü özelinde gazetecilik mesleği ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Teknolojik gelişmelerle birlikte gazeteciliğin yaşadığı değişim hakkında konuşan Prof. Dr. Deniz “Öncelikle mesleğimizin önemine değinmek isterim. Gazetecilik diğer meslek dallarından farklı olarak kamunun bilmesi sorumluluğunu taşıyan özel bir niteliğe sahiptir.  Toplumun ve yurttaşın bilgilendirilmesi, aynı zamanda da kamunun sözcüsü olması misyonu nedeniyle gazetecilik, nev-i şahsına münhasır bir görevi yerine getirmektedir. Bu nedenle önemli ve manevi tatmini yüksek bir meslektir. Gazeteciler, meslek örgütleri ve gazetecilik öğrencileri bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmelidir. Teknolojik gelişmelerin çok hızlı yaşandığı bir çağda yaşıyoruz, bu gelişmelerden en çok etkilenen mesleklerden biri gazeteciliktir. Dijitalleşme, haber yapma pratiklerini dönüştürdü. Bu durum mesleğin geleceğine dair kaygıyı da beraberinde getirmiş olabilir. Ancak iyi haberciliğin dijitalleşmeye rağmen varlığını sürdüreceğini düşünüyorum. Haber faktörlerini içinde barındıran, etik hassasiyete sahip, hıza ve arama motoru algoritmalarına direnerek teyit için kendine zaman tanıyan iyi habercilik bugün var ve gelecekte de var olmaya devam edecek. Dijital yetkinliklere sahip olmak önemlidir, iyi bir gazeteci olmamıza katkı sağlar ancak yeterli değildir; haber yayımlamaya dair süreçleri bilmemizin yanı sıra, entelektüel bilgi düzeyimizin yüksek olması, Türkçeyi iyi kullanma ve etik ilkelerimizin olması bizi iyi gazeteci yapar. Bunların eksikliğinde teknolojik alanlardaki hâkimiyet ne kadar iyi olursa olsun iyi bir gazeteci olamazsınız” dedi.

“Gazetecilik mesleği adanmışlık ister”

Gazetecilik mesleğinin çalışma koşulları ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Deniz “Gazetecilik adanmışlık isteyen, yoğun bir çalışma temposu ve türlü sıkıntıları olan bir meslek. Günümüzde gazeteciler özlük haklarını tam anlamıyla alamama, ekonomik sıkıntılar, gazeteci olmayanlarla rekabet ve başkaca sorunlarla mücadele ediyor. Ancak çalışma koşullarındaki zorluklara rağmen, gazetecilik kamunun bilme hakkı gibi kutsal bir amaca hizmet ettiği için toplumsal iyiye de katkı sunabileceğiniz bir iş. Tüm yaşamınızla özdeşleşmiş bir idealizmden söz ediyorum, bu duygu manevi tatmin açısından muazzam. Bu nedenle hala öğrencilerimizin en çok tercih ettiği bölümlerden biri” diye konuştu.

Prof. Dr. Deniz “Öncelikle çalışan – çalışamayan, mesleğini onuruyla icra eden bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarım. Böyle özel günler, gazetecilerin ve mesleğin yaşadığı sorunların konuşulması bakımından her zaman bir vesile oluyor. Meslek örgütlerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin dile getirdiği sorunların siyasi gündeme girmesini ve tartışılmasını temenni ederek, bu özel günü yeniden kutluyorum” ifadelerini kullandı.

“Dijital gazetecilik, okur kavramını değiştirdi”

Teknolojik gelişmeler ile birlikte okur kavramının da değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Deniz “Dijital teknolojilerle birlikte okur kelimesi aslında bizim ifade ettiğimiz anlamı karşılayamaz duruma geldi. Geleneksel medyada, medya metinleriyle karşılaşan kişileri okur olarak nitelendirmemiz yeterli oluyordu. Ancak dijitalleşme ile birlikte, okur aynı zamanda haberin içinde, müdahale ediyor, haberin tutunmasında etkili oluyor, hatta içerik üretiyor. Dolayısıyla artık haberi okuyan kişiyi sadece okur olarak tanımlayamayız. Günümüzde okur hem üretici, hem tüketici konumundadır. O nedenle ben artık okur yerine, okur – yazar demeyi tercih ediyorum. Belirtilmesi gereken bir başka husus ise, dijital gazetecilikte en önemli unsurun hız olması ve bunun haberciliğe zarar vermesidir. Yaşadığımız dijital kültür çağında hızın sürekli makbul bir durum gibi sunulduğunu görüyoruz. Gazetecilikte hızın başat bir unsur haline gelmesi, başlı başına bir sorundur.  Bu durum okuma pratiklerini de değiştirdi, artık uzun haberler okumayı sevmiyoruz, tek cümle ile habercilik yapan, bak-geç gazeteciliği türleri ortaya çıktı. Sosyal ağların gazetecilikle ilgili bir iddiası olmamasına rağmen, buna neden olduğunu düşünüyorum. Okurun haber edinme pratikleri değişti evet ama hala yavaş, düzgün gazeteciliği tercih eden ve buralara giden sadık okurlar da var, tıklanma ve hız tuzağından uzak basın kuruluşları da. Bu gazetelerin kendine özgü bir okur kitlesi var” ifadelerine yer verdi.

“Gazetecinin işi yaratıcı yazarlık değil”

Prof. Dr. Deniz, “Gazetecilikte yaratıcılık ya da yaratıcı yazarlık meselesi, temkinli yaklaştığım konulardan biri. Gazetecilik bir yaratıcılığı içermemeli. Belki sadece örneğin bir araştırma haberi fikrinin bulunması gibi durumlarda olabilir. Ya da dilin iyi kullanılması noktasında. Gazetecinin en temel görevi aslında toplumda olan meselelerle ilgili bilgilendirmektir. Bu bilgilendirme ile yaratıcılık yan yana olamaz. Kutsallaştırılmış bir objektiflik iddiasında değiliz ama olabildiği kadar bilgilendirme işlevini yerine getirmelidir. Bu nedenle gazetecilikte yaratıcılığa ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘gazeteciler bildiklerini, gördüklerini düşündüklerini samimiyetle yazmalıdır’”  dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

. - 23:16 A A
BENZER HABERLER

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

ÇOK OKUNANLAR

  • 01
    “Yerel Eşitlik Eylem Planı Çalıştayı Yapılacak”
    Muğla Büyükşehir Belediyesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini her alanda sağlamak amacıyla “Yerel Eşitlik Eylem Planı Çalıştayı” düzenliyor.  Eşitlik odaklı bir yerel yönetim anlayışını kalıcı ve sistematik hale getirmeyi amaçlayan Muğla Büyükşehir Belediyesi, bu doğrultuda çeşitli sivil toplum örgütleri, akademisyenler, meslek odaları ve kamu kurumu temsilcilerinin katılacağı geniş kapsamlı bir çalıştay düzenleyecek. Bu çalıştay ile eylem planının […]
  • 02
    Fenomenlerin sosyal medyada maruz kaldıkları siyasi baskılar!
    Sosyal medya, günümüzün en büyük dijital pazarlarından biri hâline geldi. Fenomenler ve influencerlar, bu dijital platformları birer iş yeri olarak kullanıyorlar. Bir markayı tanıtıyor, ürünler hakkında bilgilendirici içerikler üretiyor, eğlence sunuyor ya da kendi alanlarında profesyonel içerikler üreterek geniş kitlelere ulaşıyorlar. Ancak gariptir ki, bu insanların iş yaptıkları sık sık göz ardı ediliyor. Öyle ki, […]
  • 03
    Osmanlı Devleti’ni Kur’ân-ı Kerim Mi Yıktı?
    “Osmanlı Devleti Kur’an yüzünden yıkılacaktır.” Bu ifadeyi ilk cümlede kullandığım için bana kızmayınız. Zira söz şahsıma değil, “Charles Maurice de Talleyrand-Périgord” ya da meşhur adıyla “Talleyrand” (1754-1838) adındaki bir Fransız diplomata aittir. Bu kişi, Fransız siyaset tarihinin en zeki diplomatlarından biri olarak kabul görmektedir. Bu bağlamda Talleyrand tarafından ortaya atılan bu ifadenin dikkatle incelenmesi ve […]
  • 04
    Ticaret Bakanı Bolat Şam’da: Ortak adımları ele almayı planlıyoruz
    ANKARA-BHA Ticaret Bakanı Ömer Bolat, beraberindeki heyetle birlikte Suriye’nin başkenti Şam’a resmi ziyarette bulundu. Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ziyaretin hem ticari ilişkiler hem de Suriye’nin yeniden inşa süreci açısından önem taşıdığını vurguladı. Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Bugün, özgürlüğün ve ümidin yeniden yeşermeye başladığı Suriye’nin başkenti Şam’dayız. Kurmaylarımız ve […]
  • 05
    Fransız Tarihinin En Zeki Diplomatı: Talleyrand Kimdir?
    “…Talleyrand, toplantı masasındaki tüm liderlerin önünde ayağa kalkarak, “Zafer bizim, biz kazandık!” diyerek salondan çıktı. Bu âni çıkışı, Talleyrand’ın yardımcısı dahil olmak üzere herkesin şaşkınlığına neden oldu. Ardından yardımcısı onun peşinden giderek, “Efendim, bizim kazandığımızı söylediniz ama biz hangi taraftayız?” diye sordu. Talleyrand ise hafifçe gülümseyerek şu cevabı verdi: “Onu kazanan belirleyecek…” Fransız İhtilali’ne yaklaşan […]
  • 06
    Katerina Uğruna Neler Kaybedildi Osmanlı’da?
    1711 yılında Prut’ta Osmanlı İmparatorluğu ve Rus Çarlığı arasında bir savaş olmuştu. Bu savaş, Osmanlı’nın umutlarının tekrar yeşerdiği ancak çok büyük bir zaferden de vazgeçildiği şeklinde bilinen bir muharebe olmuştur. Bu savaşta Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa gerçekten de 1. Katerina’ya aşık mı olmuştu? Osmanlı orduları ezici ve mutlak bir zaferden, hakikaten vaz mı geçmişti? Bir […]
  • 07
    Soyadı Kanununa Eleştirel Bir Bakış: Toplumsal Etkisi ve Eserleri
    “Görüldüğü üzere kanun, toplumda eşitlik ilkesiyle yola çıksa da çeşitli sorunların daha büyük bir problem olarak algılanmasına yol açmıştı. Esasında toplumsal çatışmaları çözmek için oluşturulan bu kanun, toplumsal ayrımları daha da körükleyici olmaktaydı. Öte yandan Osmanlı Devleti’nde açık seçik olarak hüviyetleri bilinen gayrimüslim vatandaşlar, Türkiye Devleti’ne geçince basit anlamda bu kanun sayesinde etnik kimliklerini gizleyebilmişlerdir. […]
  • 08
    Bir Kelimede Onlarca Yanılgı: Cami ve Mescit Ayrımı
    Cami ve mescid kavramları, çoğu zaman birbirinin yerine kullanılsa da, aslında hem etimolojik hem de tarihsel olarak çokça alanda farklılık gösteren yapılardır. Analitik bir bakış açısıyla yaklaştığımızda, cami ile mescidin aynı şey olmadığını görürüz. Ancak zamanla bu iki kavram, anlam kaymasına uğrayarak birbiriyle eş anlamlı hâle gelmiş ve aynı görevi ifade eden müesseseler olarak algılanmıştır. […]
  • 09
    Osmanlı Mezar Taşlarının Anatomisi
    Osmanlı, tarihimizde yeri çok ayrı ve önemli olan, medeniyet ufkunu kaplayan bir Türk devletidir. Her devletin öne çıktığı bazı alanlar varsa da Osmanlı muhtelif alanlarda öne çıkmaktadır. Bilhassa sanat konusunda bunu bariz bir şekilde görebiliriz. Öyle bir sanat düşünün ki, ölen insanın mezarında bile bir medeniyet tasavvuru oluşabilsin… Osmanlı mezar taşları, eski Türk kültüründen hiçbir […]
  • 10
    Youtube’da En Çok Kazananlar…Ruhi Çenet
    YouTube’da Servet Döndüren Türkler: 2024 Kazanç Rekorları Kırıldı! Ruhi Çenet üçüncü sırada yer aldı. Dijital platformların yükselen yıldızı YouTube, Türkiye’de de birçok içerik üreticisi için önemli bir gelir kaynağı haline geldi. 2024 yılı kazançlarına bakıldığında Türk YouTuber’ların milyonlarca lira kazandığı görülüyor. SocialBlade verilerine göre, listenin zirvesinde Tuna Tavus 130 milyon TL ile yer alırken, onu […]
  • 11
    Devlet Bekası Adına Bir Ölümün Gizlenişi!
    Sevgili okur, Aslında bu tür tarihi yazıları yazar arkadaşımız Tarih Araştırmacısı Mert Ali Eren’den okumaya alışıksınızdır, fakat Ramazan hasebiyle sıkça Hacivat ve Karagöz oyunları ile karşılaşınca bu konuyu yazmak aklıma geldi. Yıllar önce okuduğum Tarihçi Yazar Murat Kavaklı hocamızın Tarihe Yön Veren Dahi Hacıİvad adlı kitabında, oldukça ilginç bir iddiaya rastlamıştım. Sayın Kavaklı, “Hacı İvaz […]
  • 12
    Hazal Çakmak: Türkiye Güzeli, Podyumların Parlayan Yıldızı ve Akademik Başarıların Simgesi Oldu
    muahtap ajans / Hezarfen Çelebi 15 yaşında podyumlara adım atan ve 2020 Türkiye Turizm Güzeli seçilen Hazal Çakmak, kariyerinde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Sadece podyumlarda değil, entelektüel projelerde de adından sıkça söz ettiren Hazal, şıklığı ve iddialı pozlarıyla moda dünyasında güçlü bir yer edindi. ODTÜ Sosyoloji mezunu olan genç yıldız, modellik kariyerini akademik çalışmalarıyla […]
  • 13
    Çift Başlı Kartal Motifinin Tarihteki Yeri
    Özellikle Selçuklu Devleti’nde görmekle alışık olduğumuz çift başlı kartal motifi, dünyanın en eski ikonografik unsurlarından biri olarak bilinmektedir. Esasında kartal sembolü; tarih boyunca güç, kudret ve asaletin bir emaresi olarak görülen hayvanlar içerisinde, aslandan sonra ilk sırada yer alır. Buna bağlı olarak hemen hemen her toplumda hükümdar ile kartal arasında bir ilişki kurulmuştur. Bu çift […]

HAVA DURUMU

14 Kasım 2025 CUMA
18°
  • CTS °
  • PAZ °
  • PTS °