İZMİR VE İZMİRLİ 93 SENE ÖNCE DE MAĞDURMUŞ!

“Bütün bunlar İzmir’in aciz bir belediye elinde inlediğini gösteriyor. Bir şehir ekmeksiz kalamaz. Buna karşı tedbir alan belediye böyle olamaz. Harpte değiliz, kıtlık gövdeyi götürmüyor bilakis bolluk var. Demek ki bu belediye acziyet içinde çırpınıyor. Eğer şimdiki belediye heyeti ve bundan evvelki heyet gibi iş görmeyecekse yerini bir an evvel terk (istifa) etmelidir.”
Tarihin er ya da geç tüm gerçekliğiyle beraber ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Bu kalıplaşmış söz çok basit ve amiyane bir tabirle halk arasında dolaşsa da hakikaten doğru bir ifadedir. İzmir’in son çeyrek asrında başarısız bir yönetime tâbi olduğunu her İzmirli vatandaş ya da İzmir’e aşina olanlar bilir. Bugünden yaklaşık 100 sene önceye, 1931 senesine siz kıymetli okuyucularımı götürüyorum.
Daha tamamıyla takvim inkılabının gerçekleşmediği ve hala Osmanlı’dan kalan takvim sisteminin kullanıldığı rumî’den miladiye geçiş aşamasındaki sistemde, tarihler 17 Kanunisani, yani 17 Ocak 1931 yılına işaret ediyorken, cumhuriyetçi anlayışla çıkarılan “İnkılap gazetesinin” bu tarihli matbuatında yer alan “Belediyeye Ne Yapacağını Şaşırmış Bir Haldedir” başlıklı büyük manşetini görmekteyiz.
Hemen üstünde biraz ufak puntolarla “İzmir’de Ekmek Bulunamıyor!” onun aynı puntosu ile alt tarafında ise “Fırıncılar Ekmek Çıkarmamaya Karar Verdiler Halk Sıkıntı İçindedir” şeklinde bir hezeyan ve serzeniş bizleri karşılıyor.
Yerel yönetimlerin yapması gereken birincil görev kendi yönettiği kısıtlı alan dahilinde kalan halkına refahı sağlamaktır. Mevzuubahis haber kupüründe sizin de okuyacağınız gibi, İzmir’in bugün önemli ilçelerinden birisi olan Karşıyaka ilçesinde işletmeleri bulunan fırıncıların haklı bir davranış içine girmeleri fakat haklarını savunurken yanlış bir yol tutmaları ve belediyenin bu süreci daha berbat bir şekilde yönetmesiyle işler çığırından çıkmış olan yine halka olmuş görünüyor.
Olayı kısaca özetlemek gerekirse Karşıyaka’daki ekmek ustaları ve fırıncılar, İzmir’in şehir merkezine (O zaman Konak şehir merkezi addediliyor) ekmeğin ana mamul maddesi olan buğday unu almak için gidip geliyorlar. Fazlaca yakıt tükettikleri için ve bunu fiyata yansıtmamalarının kendilerine zarar olarak döndüklerini gördüklerinden dolayı fiyatta cüzi bir artış için belediye başvuruda bulunuyorlar. Belediye fırıncılara yakıt yardımında bulunmadığı gibi ekmeğe belli oranda zam yapılmasının önüne geçiyor. Haklı olarak bu da fırıncıların haklarını farklı yönden aramaya sebebiyet veriyor.
Fırıncılar bu sefer ekmek üretmeyerek ekmeğin kara borsaya düşmesine sebebiyet veriyorlar. Halk mağdur olduğu gibi fırıncılar da bir nevi kendilerini de mağdur ediyorlar. Durumu yönetemeyen belediyeye karşı hem halk, hem de esnaf zaten tepkili. Dolayısıyla mahalli en büyük güç ve karar verici organizma olan büyükşehir belediyesinin yetersiz ve liyakatsiz olması sebebiyle tüm halk ve esnaf kısacası herkes sıkıntı içindedir. Haberde de işte tam olarak bundan bahsediliyor.
Durumu yönetemeyen belediye bu durumla alakalı kendince çözüm üretmeye çalışıyor ve kısa zamanda şehir merkezindeki ekmek fırınlarından ekmek toplayıp kamyonlarla bu ekmekleri Karşıyaka’daki halka götürüyor ve halka satıyor. Sosyal devlet gereğinin yerine getirilmemiş olarak zaten mağdur olan halkın yine ekmekleri parasız almak yerine yine para karşılığı satın alması ayrıca bir rezalet meselesidir. En azından belediye kendi çapında sorunla baş etmeye çalışmış, halkın problemini göz ardı etmemiştir.
Gazetede en ilginç nokta muhabirin yapmış olduğu yorum olabilir. Cumhuriyet Halk fırkası tarafından yönetilen belediyeye eleştiriyi inkılâp gazetesi yazarı yapmıştır. Aynen şöyle demektedir: “Bütün bunlar İzmir’in aciz bir belediye elinde inlediğini gösteriyor. Bir şehir ekmeksiz kalamaz. Buna karşı tedbir alan belediye böyle olamaz. Harpte değiliz, kıtlık gövdeyi götürmüyor, bilakis bolluk var. Demek ki bu belediye acziyet içinde çırpınıyor. Eğer şimdiki belediye heyeti ve bundan evvelki heyet gibi iş görmeyecekse yerini bir an evvel terk (istifa) etmelidir.”
Buradan da ifade ve ifşa edildiği gibi İzmir hep kötü yönetilmiş, hep kötü yönetiliyor. Ayrıca dikkatinizi çekmek isterim ki son cümleye baktığınız zaman bu belediyenin de bir öncekinden farklı bir heyet tarafından ele geçirildiğini, kişiler ve şahıslar değişse de zihniyetin değişmediğini ve her gelenin birbirinden daha beceriksiz olduğunu ifşa edercesine bizlere göz kırpıyor… Yakın zamanda uzun süre İzmir Belediyesi Başkanı olan Aziz Kocaoğlu vardı çalışmayı bıraktı, halk istemedi ve gönderildi. Yerine büyük bir potansiyel görülen halkçı yaklaşımlarıyla tanınan işe bisiklet ile gittiği söylense de arabasının arkasında bisiklet aparatı takıp belediye binasına 200 metre ve yalnızca ulusal ajans varken arabasını durdurup bisiklete binmeye tenezzül eden ve halkın onlarca hatta yüzlerce sorularına rağmen dans etmekten büyük keyif alan Tunç Soyer geldi ve yine aynı tiyatro sergilendi. Halk ondan da memnun kalmadı ve gönderdi.
Yine işin komik yanı az önce de yukarıda 1931’de olayların olduğundan bahsettiğimiz Karşıyaka belediyesinin en son başkanı olan ve yakın zamanda Amerika’da “Karşıyaka belediyesi personel maaşlarını ödesin” diye pankart bile açılan, kendi çalışanına maaşını dahi ödeyemeyen ama İzmir Büyükşehir Belediyesine bir sonraki dönem başkan seçilen Cemil Tugay Bey’in Büyükşehir belediye Başkanı olduğunu görüyoruz. Umarım bu sefer tarih tekerrür etmez de İzmir halkı mesrur bir hayat sürebilir demekten başka temennimiz kalmıyor.
Yine aynı gazetenin aynı gününde çıkan başka bir haber ise İzmir ve İzmirli’nin mağduriyeti ana sayfada büyük manşetten giriyor. “İzmir’i Faizcilerin Elinden Kurtaramadılar” başka bir başlık da menemen olayı.
Halk ne yaparsa yapsın, hangi tarihler olursa olsun zihniyet değişmiyor. Değişmeyen zihniyet mağdur olmaya devam ediyor. İzmir’e köklü ve kökten bir değişim gerektiğini erken cumhuriyet döneminden gelen farklı mesajlarla ve esefle yine görmekteyiz. İyi dileklerimizi sunmakla beraber, ilgili devlet ve belediye görevlilerinin geçmişten ders çıkaran ve çalışkan olmaları temennisiyle yazıma son veriyorum.
BENZER HABERLER
-
Benzine zam geliyor! İşte detaylar…
-
RTÜK’ten Darülaceze’ye “Kalpten Kalbe” bir buluşma akşamı
-
Ardahan’da buz çağı: Hava eksi 22 derece!
-
İBB Meclisi’nin olağanüstü toplantısı iptal edildi: Başkanvekilliği seçimi çarşamba günü
-
Oğuz Aydın parlıyor; Bizim Çocuklar alkış alıyor!
-
Bayram tatilinde otobüs yoğunluğu: 3,5 milyon yolcu
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
ÇOK OKUNANLAR
-
01
Çağla Akalın: Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadım“Köpek” adlı sinema filmde rol alan Türkiye’nin ilk transseksüel başrol oyuncusu, aynı zamanda 2013 yılında Miss Queen adıyla düzenlenen transseksüel güzellik yarışmasında Türkiye’nin ilk “Trans Güzellik Kraliçesi” ve “İlk Trans Modeli” olan Çağla Akalın, Uzman Psikolog Esra Ezmeci’nin her perşembe YouTube kanalında saat 20.00’de yayınlanan “Ne Hissettin” programına konuk oldu. BABAM ÖLÜM EMRİNİ VERDİ Uzman […] -
02
Balıkesir Dursunbey’de Cumhuriyet Bayramı CoşkusumuhatapAJANS.com.tr / Dursunbey Balıkesir’in tarihi, kültürel ve doğal zenginliklere sahip ilçesi Dursunbey, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü coşku içinde kutladı. Dursunbey Mustafa Korkmaz Anadolu Lisesi başta olmak üzere ilçenin tüm okullarının katılımıyla gerçekleşen etkinliklerde, ilçenin Cumhuriyet sevgisi ve bağlılığına bir kez daha vurgu yapıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın Dursunbey’deki kutlamaları, halkın katılımıyla büyük bir coşkuyla […] -
03
169 milyon TL’lik tarımsal destek hesaplardaANKARA (İGFA) – Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, tarımsal destekleme ödemelerin bugün çiftçilerin hesaplarına yatırılacağı duyuruldu. Ödemelerde 168 milyon 957 bin liralık tarımsal destekleme ödemesi gerçekleştirileceği belirtilirken, bu kapsamda, hayvan hastalıkları tazminatı desteği için 87 milyon 516 bin 379 lira, bireysel sulama sistemleri desteği için 53 milyon 117 bin 97 lira, […] -
04
İmparatorluklarda Sömürgecilik Ruhunun SerencamıHiçbir iyilik cezasız kalmaz diye bir söz vardır. Bu sözün sözler içinde ayrı bir yeri vardır. Sadece insanların hayat tecrübelerinden ibaret zannetmek doğru olmaz. Devletlerin de bir ömürleri ve bu yaşamları neticesinde acı tecrübeleri vardır. Ancak bu acılık ve tatlılık durumu da devleti yürüten organla, reayalar (Halklar) arasında farklılık gösterir. Dolayısıyla doğruluk yargısı, yargılayan kişinin […] -
05
RTÜK’ten spor yayınlarına ayar!ANKARA (İGFA) – Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) , spor yayınlarına ilişkin aldığı ilke kararını kamuoyuyla paylaştı. Spor yayınlarında “özenli dil” kullanımına ilişkin kararda, eleştiri sınırları aşılmayacak, hakaret ve iftiraya yer verilmeyecek: Spor yayınları için harekete geçen RTÜK’ten yapılan açıklamada, sporun evrensel değerlerine saygılı, sporda pozitif bir atmosferin oluşturulmasına yönelik barışçı, şiddet içermeyen bir […] -
06
“Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir.”Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıl dönümünde rahmet, minnet, sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. O, sadece bir lider değil, aynı zamanda büyük bir vizyoner, devrimci ve vatanseverdi. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak, çağdaş, laik ve demokratik bir devletin temellerini atan Atatürk’ün mirası, bugün hala milletimizin yüreğinde ve dünya çapında saygıyla yaşamaktadır. Hasretle […] -
07
Erken Dönem Cumhuriyette ve Günümüzde Köpeklere Bakış[2 Teşrinievvel 1336] tarihli Resmi Gazetede bir tamim yayımlanmıştır. “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden” yani Sağlık ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen “Köpeklere karşı ittihaz edilecek (Uygulanacak) tedbirler” kapsamında bazı kararlar alınmıştır. Her insanın hür ve özgür yaşama, düşünme salahiyetleri vardır. Bu özgürlükler, insanların birbirleriyle içtimai münasebetlerini içerdiği, gündelik hayatta ve sosyal yaşantıda gerçekleşmektedir. Ancak şunu […] -
08
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sarkan Eğitim Müessesesinin Tarihi SeyriOsmanlı devleti, içinde bulunmuş olduğu çağın gereksinimlerini yakalamak ve zamane gelişmelere ayak uydurabilmek, aynı zamanda moderniteye adaptasyon sürecinde, filhakika eğitim ve öğretim dahil pek çok noktada, çağdaşlarından geç kalsa da bir yenileşme sürecine gitmiştir. -
09
Büyük Meme Kadınların Derdi !Uzmanlar, büyük memenin kadınlarda omuz ağrısı ve sırt ağrılarına neden olduğuna dikkat çekti. Meme küçültme operasyonları estetik kaygıların yanı sıra mevcut memenin ağırlığıyla ortaya çıkan omurga sorunları, omuz ve sırt ağrıları nedeniyle de gerçekleştirilebiliyor. Cerrahi tedaviler içinde en yüz güldürücü ameliyatlardan biri olan meme küçültmede nihai hedefin cerrahi açıdan memenin hasta özelinde en uygun anatomiye […] -
10
İş dünyası, dijital dönüşüm için Ankara’da buluştuİş dünyasının dinamikleri teknolojiyle baştan yazılırken, dijital dönüşüm şirketlerin odağına yerleşiyor. Bu doğrultuda kendilerine en uygun teknoloji sağlayıcılarını ve çözümlerini arayan şirketler ise 12 Eylül’de Ankara’daki etkinlikte buluşarak dijital dönüşümü uzmanlarından dinledi. Ayrıca yoğun rekabet ortamında öne çıkabilecekleri stratejik yol haritaları için ipuçları elde etti. Şirketlerin işlerini optimize etmesini, kusursuz müşteri deneyimi yaratmalarını ve operasyonel […] -
11
Aldatıcı reklamlara ‘Ticaret’ radarı! 114,1 milyon TL ceza kesildiANKARA (İGFA) – Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu, yılın son toplantısını gerçekleştirdi. Reklamlarda kullanılan ifadelere müeyyide kararı verildi. Bir kozmetik şirketine ait reklamlarında yer alan “En İyi Parfüm -En İyi Fiyat” ifadesinin, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil ettirilmiş olmasına karşın üniversitelerin ilgili bölümlerinden veya akredite ya da bağımsız araştırma, test ve değerlendirme kuruluşlarından alınmış bilgi […] -
12
EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu”Ege Üniversitesi Konservatuvarı’ndan dünyada bilimsel bir ilk daha… EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı (DTMK) tarafından “Yaylı Çalgılar” temalı “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” düzenledi. Konservatuvar Etkinlik Salonu’nda gerçekleşen sempozyum iki oturum halinde yapıldı. Sempozyuma DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta’nın yanı sıra […] -
13
DSÖ Türkiye’yi Sokak Köpekleri Açısından En Riskli Ülkeler Arasında Gösterdi !!!Sokak Köpekleri Hayatı Tehdit Ediyor ! Adli Bilimciler Derneği Adli Veteriner Hekimlik Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün başıboş köpekler açısından Türkiye’yi en riskli ülkeler arasına gördüğü bildirildi. “Ülkemizde başıboş köpek saldırıları büyük bir problem olmaya devam etmektedir” denilen açıklamada, “Sağlık Bakanlığı verilerinde 2008-2021 yılları arasındaki kuduz riskli temas sayısı 2 milyon 959 bin 338 oldu. […]