Erken Dönem Cumhuriyette ve Günümüzde Köpeklere Bakış

[2 Teşrinievvel 1336] tarihli Resmi Gazetede bir tamim yayımlanmıştır. “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden” yani Sağlık ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen “Köpeklere karşı ittihaz edilecek (Uygulanacak) tedbirler” kapsamında bazı kararlar alınmıştır.
Her insanın hür ve özgür yaşama, düşünme salahiyetleri vardır. Bu özgürlükler, insanların birbirleriyle içtimai münasebetlerini içerdiği, gündelik hayatta ve sosyal yaşantıda gerçekleşmektedir. Ancak şunu unutmamak lazımdır ki, hür ve özgür yaşama düşüncesi ve yetkisi ancak başka bir insanın hürriyet sınırları içerisine girdiğinde biter. Dolayısıyla “Ben özgürüm istediğini yaparım, dilediğimi söylerim, canım neyi arzu ederse onu gerçekleştiririm” iddiasında bulunanlar büyük bir gaflet ve dalalet içerisindedirler. Zira atalarımızın, “İstediğini söyleyen, istemediğini işitir!” vecizesi bu durum ile tamı tamına örtüşmektedir.
Dolayısıyla bizler sosyal ve gündelik hayatımızda alacağımız kararlar, yapacağımız işler, uygulayacağımız stratejilerde daima toplumun güvenliğini, sağlığını ve huzurunu tehlikeye atmayacak adımlar içerisinde bulunmak durumundayız. Bu husus hem kanuni, hem ferdi, hem de insani vecibelerimizden yalnızca biridir. Binaenaleyh akıllı olan bir varlık bunları gayet tabii olarak izan ve idrak edebilir.
Gelelim asıl mevzumuz olan ve insanları oldukça rahatsız eden ve bırakın sağlığı, insan hayatını tehlikeye atan köpek mevzusuna. Çoğu vatandaşımızın canını sıkan bu durum, pek çok ailenin ümitlerini söndürmekte; çocuklarını okula, gezmeye, markete, arkadaşlarıyla eğlenmeye dahi göndermekten içtinâb etmesine sebep olmaktır. Sözgelimi olarak, köpeklerin başıboş sahipsiz olarak ortalıkta dolaşmaları her an yalnızca çocuklarımız için değil, annelerimiz, ninelerimiz, dedelerimiz ve toplumdaki her birey için büyük bir tehlike arz etmektedir. Zira gazete okuyan ya da sosyal medyayı takip eden her birey, mutlaka her hafta bir köpeğin bir insana saldırma vakası ile karşılaşmıştır. Bunun yanında köpek lobicileri ve köpek sevicileri gibi gözüküp, köpekleri istismar eden bir takım sapkın ruhlu insan müsveddeleri ile de karşılaşmıştır.
Muhtemelen herkesin aklına köpekleri koruyor gibi gözüküp aslında kullanarak, toplumun düzenini bozanların fiziksel görünüşleri dimağlarda canlanmıştır. Mamafih bu insanların sosyal yaşantılarına, zihin dünyalarına baktığımız zaman, yalnız köpekleri değil Atatürk’ü de istismar ettiklerini görmekteyiz. Atatürk’ün arkasına sığınarak kendi yapmış oldukları habis faaliyetleri ve pis zihniyetlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Bilakis onun köpekler hakkında ne düşündüğünü, insan haklarını mı hayvan haklarını mı daha üstün tuttuğunu bilmedikleri gibi, kendi çirkin emellerine de ortak etmektedirler. Zira bu gaflet gürûhu hayvanları insanlardan daha üstün bir varlık olarak nitelemekten de geri kalmazlar. Ne hikmetse kendi kapısının önü hariç, her kapının önünde köpek beslemeyi meşru bir zeminde zihinlerine oturtmuşlardır. Buradan anlaşılıyor ki, bazı patolojik vakalara ve psikolojik hastalıklara sahiptirler. Zira bir şeyi seven, o şeyden uzaklaşmak istemez. Ama bunlar kendi evlerinde; kendi kapılarının önünde, kendi sokaklarında beslemek yerine, başkalarını rahatsız ederek, onların mahallelerinde ve kapı önlerinde beslemektedirler. Köpek mamasına yardım adı altında topladığı paralardan ve bu paralarla ne yaptıklarından bahsetmiyorum bile.
Burada uzun uzadıya maruz kalınan köpek saldırılarının net şiddette ve ne derecede olduğunu bazı örneklerle ifade etmek istesem de vicdanım el vermemektedir. Ancak bu zihniyeti bozuk, ahlakı fena, davranışları gayri insani ve empati yoksullarının çeşitli müeyyidelerle kanun önünde hesap vermeleri elzemdir. Çünkü hiçbir zaman, bir köpek canı, bir insan canından ne kıymeti ne de üstün olamaz.
1932 yılında yani Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanlığı sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisinde köpeklerin durumu hakkında alınan karar, 13 Haziran Pazartesi günü [R. 2 Teşrinievvel 1336] tarihli Resmi Gazetede tamim olarak sunulmuştur. “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden” yani Sağlık ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen “Köpeklere karşı ittihaz edilecek (Uygulanacak) tedbirler” kapsamında bazı kararlar alınmıştır. Kuduz köpeklerin artması, köpeklerin insanlara saldırıp onları ısırması ve bu köpek vakalarının bir hayli artması üzerine bazı kararlar alınmıştır. Hatta bakanlık yine aynı belgede bu köpek saldırılarının çoğunun sahipli köpekler tarafından olduğunu belirtmekten de kaçınmamıştır. Alınan kararlar şöyledir:
1- Sahipsiz ve başıboş olan bütün köpekler öldürülecektir.
2- Sahipli köpekler tek başına ne mahalleye ne sokağa salınmayacak, meskenden dışarı çıkarılırken ağızları kapatılacaktır. Uymayanlar cezalandırılacaktır.
3- Ağızlık takmayan köpekler öldürülecektir.
4- Köylerdeki sahipli köpekler gündüz bağlı olacak, gece bekçinin işini kolaylaştırmak için çözülecektir. Bağlı olmayan köpekler öldürülecektir.
5- Genelgeyi yürütmekte bölgesel kamu kurumları sorumludur.
6- itlafı (Öldürülmesi) icap eden köpekler zehirleme yöntemiyle öldürülebilirse de kurşunla (Silahla) öldürülmesi tercihtir.
Yukarıda da gördüğümüz gibi Başvekil İsmet Paşa ve Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa döneminde sosyal düzeni sağlamak adına dengeli adımlar atılmıştır. Bu bağlamda hayvanların değil insanların güvenliği ve huzuru esas alınmıştır. Yoksa insanları her an ısırabilecek, ölüme sevk edebilecek, her türlü köpek saldırılarının olması basitken, köpekleri sokaklarda rezil rüsva bir şekilde beslemek (Ki besleme de ne kadar doğru ve yeterli o da tartışılır) ve her insanı, çocukları rahatsız edecek huzursuz ve güvenlik duygusundan mahrum bırakan günümüz uygulamaları, filhakika hayvanları bilhassa köpekleri de kötü duruma sokmaktadır. Bilakis “Siz köpeklere bir şey yapmazsanız onlar size bir şey yapmaz” şeklinde safsataları ikrar eden vatandaşlar mı, yoksa sevk-i tabii ile hareket ederek gerçekten akıl nimetinden mahrum olan köpekler mi daha kötü durumdadır tartışmaya açık bir konudur.
Sözgelimi olarak köpeklerin insanları parçalamaması, ısırmaması, sakat bırakmaması için ya yukarıdaki erken cumhuriyet döneminde uygulanan politika güdülmeli ya da bunlar bir barınakta toplanarak toplumun güvenliği tekrar tesis edilmelidir. Tavsiye olarak bir başka husus da Atatürk perdesinde sığınarak insanlık düşmanlığı yapanların rehabilitasyonu ihtimali gözden geçirilmelidir.
BENZER HABERLER
-
Konya Fide’de yeni sezon satışları başladı
-
Bakan Şimşek, Uluslararası kuruluşlardan 41 milyar dolarlık finansman sağlamayı planlıyor
-
Panama Başkonsolosu Delvalle: İyidere Limanı, iki kıtanın bağlantısını güçlendirme taahhüdü
-
Yavuz Ağıralioğlu, Kahramanmaraş’ta esnafla buluştu
-
26. kez temsili yörük göçü canlandırıldı!
-
Fenerbahçe, Gaziantep’te 2 dakikada geri döndü
SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ
ÇOK OKUNANLAR
-
01
Çağla Akalın: Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadım“Köpek” adlı sinema filmde rol alan Türkiye’nin ilk transseksüel başrol oyuncusu, aynı zamanda 2013 yılında Miss Queen adıyla düzenlenen transseksüel güzellik yarışmasında Türkiye’nin ilk “Trans Güzellik Kraliçesi” ve “İlk Trans Modeli” olan Çağla Akalın, Uzman Psikolog Esra Ezmeci’nin her perşembe YouTube kanalında saat 20.00’de yayınlanan “Ne Hissettin” programına konuk oldu. BABAM ÖLÜM EMRİNİ VERDİ Uzman […] -
02
RTÜK’ten spor yayınlarına ayar!ANKARA (İGFA) – Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) , spor yayınlarına ilişkin aldığı ilke kararını kamuoyuyla paylaştı. Spor yayınlarında “özenli dil” kullanımına ilişkin kararda, eleştiri sınırları aşılmayacak, hakaret ve iftiraya yer verilmeyecek: Spor yayınları için harekete geçen RTÜK’ten yapılan açıklamada, sporun evrensel değerlerine saygılı, sporda pozitif bir atmosferin oluşturulmasına yönelik barışçı, şiddet içermeyen bir […] -
03
Spor alışkanlığı kazanmanın püf noktalarıBALIKESİR (İGFA) – Spor yapmak, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek ve genel refahı artırmak için vazgeçilmez bir unsur. Spor alışkanlığı kazanma konusunda bilgiler veren Köstereli, sporun fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurguladı. Köstereli, sporun fiziksel sağlık açısından bir dizi fayda sağladığını belirtti. Kalp sağlığını koruyarak, kan dolaşımını düzenleyerek, vücut yağını azaltarak ve […] -
04
169 milyon TL’lik tarımsal destek hesaplardaANKARA (İGFA) – Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, tarımsal destekleme ödemelerin bugün çiftçilerin hesaplarına yatırılacağı duyuruldu. Ödemelerde 168 milyon 957 bin liralık tarımsal destekleme ödemesi gerçekleştirileceği belirtilirken, bu kapsamda, hayvan hastalıkları tazminatı desteği için 87 milyon 516 bin 379 lira, bireysel sulama sistemleri desteği için 53 milyon 117 bin 97 lira, […] -
05
Erken Dönem Cumhuriyette ve Günümüzde Köpeklere Bakış[2 Teşrinievvel 1336] tarihli Resmi Gazetede bir tamim yayımlanmıştır. “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinden” yani Sağlık ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen “Köpeklere karşı ittihaz edilecek (Uygulanacak) tedbirler” kapsamında bazı kararlar alınmıştır. Her insanın hür ve özgür yaşama, düşünme salahiyetleri vardır. Bu özgürlükler, insanların birbirleriyle içtimai münasebetlerini içerdiği, gündelik hayatta ve sosyal yaşantıda gerçekleşmektedir. Ancak şunu […] -
06
Balıkesir Dursunbey’de Cumhuriyet Bayramı CoşkusumuhatapAJANS.com.tr / Dursunbey Balıkesir’in tarihi, kültürel ve doğal zenginliklere sahip ilçesi Dursunbey, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü coşku içinde kutladı. Dursunbey Mustafa Korkmaz Anadolu Lisesi başta olmak üzere ilçenin tüm okullarının katılımıyla gerçekleşen etkinliklerde, ilçenin Cumhuriyet sevgisi ve bağlılığına bir kez daha vurgu yapıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın Dursunbey’deki kutlamaları, halkın katılımıyla büyük bir coşkuyla […] -
07
EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu”Ege Üniversitesi Konservatuvarı’ndan dünyada bilimsel bir ilk daha… EÜ’DE “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı (DTMK) tarafından “Yaylı Çalgılar” temalı “1. Uluslararası Türk Dünyası Halk Çalgıları Sempozyumu” düzenledi. Konservatuvar Etkinlik Salonu’nda gerçekleşen sempozyum iki oturum halinde yapıldı. Sempozyuma DTMK Müdürü Prof. Dr. Özge Gülbey Usta’nın yanı sıra […] -
08
İmparatorluklarda Sömürgecilik Ruhunun SerencamıHiçbir iyilik cezasız kalmaz diye bir söz vardır. Bu sözün sözler içinde ayrı bir yeri vardır. Sadece insanların hayat tecrübelerinden ibaret zannetmek doğru olmaz. Devletlerin de bir ömürleri ve bu yaşamları neticesinde acı tecrübeleri vardır. Ancak bu acılık ve tatlılık durumu da devleti yürüten organla, reayalar (Halklar) arasında farklılık gösterir. Dolayısıyla doğruluk yargısı, yargılayan kişinin […] -
09
İş dünyası, dijital dönüşüm için Ankara’da buluştuİş dünyasının dinamikleri teknolojiyle baştan yazılırken, dijital dönüşüm şirketlerin odağına yerleşiyor. Bu doğrultuda kendilerine en uygun teknoloji sağlayıcılarını ve çözümlerini arayan şirketler ise 12 Eylül’de Ankara’daki etkinlikte buluşarak dijital dönüşümü uzmanlarından dinledi. Ayrıca yoğun rekabet ortamında öne çıkabilecekleri stratejik yol haritaları için ipuçları elde etti. Şirketlerin işlerini optimize etmesini, kusursuz müşteri deneyimi yaratmalarını ve operasyonel […] -
10
“Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir.”Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının yıl dönümünde rahmet, minnet, sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. O, sadece bir lider değil, aynı zamanda büyük bir vizyoner, devrimci ve vatanseverdi. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak, çağdaş, laik ve demokratik bir devletin temellerini atan Atatürk’ün mirası, bugün hala milletimizin yüreğinde ve dünya çapında saygıyla yaşamaktadır. Hasretle […] -
11
Gündemi takip ederken psikolojik sağlığınızı riske atmayın!İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, şiddet, felaket ve kriz gibi olumsuz haberlere sürekli olarak maruz kalmanın psikoloji üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi. Arka arkaya maruz kalınan olumsuz haberlerin farkında olmadan pek çoğumuzu etkilediğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu haberlerin olumsuz etkisi psikolojik, duygusal ve sosyal […] -
12
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sarkan Eğitim Müessesesinin Tarihi SeyriOsmanlı devleti, içinde bulunmuş olduğu çağın gereksinimlerini yakalamak ve zamane gelişmelere ayak uydurabilmek, aynı zamanda moderniteye adaptasyon sürecinde, filhakika eğitim ve öğretim dahil pek çok noktada, çağdaşlarından geç kalsa da bir yenileşme sürecine gitmiştir. -
13
Sanat da kültür de 2024’te mutlu şehirdeydiBüyükşehir Belediyesi, 2024 yılında birçok kültür-sanat etkinliğine imza attı. Organize edilen etkinlikler, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanata ne denli önem verdiğini bir kez daha gösterdi. ETKİNLİKLER 12 AY DEVAM ETTİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 2024 yılında gerçekleştirdiği birbirinden önemli etkinliklerle Kocaeli’nin kültür- sanat kenti unvanına katkı sundu. Büyükşehir yılın ilk ayından itibaren ortaya koyduğu […]